“Geçmiş ve Gelecek arasında Beytül Makdis” konulu seminer yoğun ilgi gördü

-gecmis-ve-gelecek-arasinda-beytul-makdis-konulu-seminer-yogun-ilgi-gordu

Üniversitemizin 15 Temmuz Kongre ve Kültür Konferans Salonu’nda “Geçmiş ve Gelecek arasında Beytül Makdis” konulu seminer düzenledi. Seminere Rektörümüz Prof. Dr. Abdurrahim Alkış, Genel Sekreterimiz Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Cabir Altıntaş, akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimiz katıldı.

Seminerin açılış konuşmasını yapan Rektörümüz Prof. Dr. Abdurrahim Alkış, Dünyada farklı zamanlarda çok ciddi sıkıntılar ve savaşlar yaşandığını ifade ederek, şunları söyledi: “Maalesef bu tarihin bir realitesi. Acı fakat gerçek. Bu konuda hepimiz birer imtihandayız. Elimizden ne geliyor, ne yapabiliriz, neler konuşabiliriz, pratikte neler yapabiliriz, teoride neler öğrenebiliriz? hepimiz bundan sorumluyuz. Bu musibeti yaşayan Filistin halkı, fakat bu musibet hepimiz ile ilgili olabilirdi. Biz de benzerini yaşayabilirdik. Bizim geleneğimizde Kıyas-ı nefs diye bir kavram var. Günümüzde buna empati diyorlar. Bizler de empati yapabiliriz. Allah Filistinli kardeşlerimizi muhafaza etsin” dedi.

Seminere konuşmacı olarak katılan Filistinli Prof. Dr. Abdulfettah El-Awaisi ise Filistin’de yıllardır yaşanılan zulmü kendi deneyimleri ile anlattı. Filistin konusunun sadece Filistin halkının meselesi olmadığını ifade eden Prof. Dr. El-Awaisi; “Mescid-i Aksa meselesi bizim akidemizin, imanımızın ve islamımızın bir parçasıdır ve İslam alemindeki diğer tüm meselelerden ayrı bir noktadadır. Mescid-i Aksa meselesinin sadece Filistinlilerin ve Arapların bir meselesi olduğunu söylemek büyük bir yanılgı ve yanlıştır. Benim bir Filistinli olarak Mescid-i Aksa’yı sevmemin nedeni Filistinli olduğumdan değil, Allah’ın ve Peygamberi’nin verdiği önemden dolayıdır. İsrail, Batı’nın Ortadoğuya yerleştirdiği bir sömürge planıdır. Yıllarca İngiltere’de İngiliz arşivlerinde araştırmalar yaptım ve incelediğim belgelerde İsrail denilen devlet İngiltere’nin kendi maslahatları için Ortadoğuda tesis ettiği bir devlet olduğunu gördüm. İngiltere 1917’de Filistin’i işgal etti ve 30 yıl boyunca İsrail’in alt yapısını oluşturdu. 1917’den 1948’e ve akabinde günümüze kadar Filistin halkı imkanları el verdiğince buna karşı direndiler ve mücadele verdiler” dedi.

Filistin’de 75 yıldır devam eden bu zulümde her evden şehitlerin olduğunu belirten Prof. Dr. El-Awaisi, sözlerine şöyle devam etti: “Filistin’de 75 yıldır devam eden bu zulümde neredeyse her evde bir, iki ve ya on şehit var. Kendi hayatımdan örnek verecek olursam, benim iki kız ve iki erkek kardeşim İsrail yüzünden şehit oldu. Bu Filistinli tüm ailelerin başına gelen bir hadisedir. 2 yıl önce İsrail’in içerisinde bir şeyler ciddi bir şekilde değişmeye basıldı. Aşırı sağcı dediğimiz bir grup hükümet oldu ve Filistinlileri ya tamamen öldürmek ya da tamamen Filistin’den çıkarmak istiyorlar. Ve kırmızı bir çizgileri var Mescid-i Aksa’nın tamamen yıkılması. Şu an Gazze’de yaşananlar topu bir katliamdır. Hatta ben Siyonistlerin kendi kavramları ile dile getirmek gerekirse orada yaşananlar soykırımdır. Bu savaş, İsrail’in çocuklara, kadınlara, yaşlılara, hastanelere, ibadet yerlerine saldırdığı bir savaştır. İki milyar Müslüman nerede?  İki milyon nüfusu olan Gazze’ye bir yudum su ve bir parça ekmek dahi gönderemediler. Neden? Çünkü Gazze 16 yıldır hem İsrail hem de Araplar ülkeleri tarafından ambargo altında. Allah korusun, eğer Gazze tamamen yıkılırsa ve Gazze’deki iki milyon insan öldürülürse bir sonraki adım Mescid- i Aksa yıkılır. İkinci gün Arap devletlerinin çoğu işgal edilir, bir sonraki gün ise İsrail askerlerini Anadolu’da görürsünüz.”

Seminerin sonunda Genel Sekreterimiz Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Cabir Altıntaş, seminere konuşmacı olarak katılan Filistinli Prof. Dr. Abdulfettah El-Awaisi’ye hediye takdiminde bulundu. 

22.11.2023 |  Basın Yayın Ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü